Parasal Zekâ konusundaki ilk çalışmalarımı yaparken birçok iş adamının biyografisini inceledim. Nasıl bir yaşam öyküsünün içine doğduklarından, içinde büyüdükleri çevre koşullarına, aile yaşantılarından iş yaşamlarına kadar mümkün olduğunca çok bilgi sahibi olmaya çalıştım. İncelediğim biyografiler arasında hemen her sektörden insan vardı. Benjamin Franklin, John Davison Rockefeller, Henry Ford, Sam Walton, John Pierpont Morgen, Warren Buffet, Bill Gates, Paul Getty, Aristotle Onassis, Walt Disney, Soichiro Honda, Donald Trump, Conrad Nicholson Hilton’un yanı sıra ülkemizden de Vehbi Koç, Sakıp Sabancı ve Nejat Eczacıbaşı’nın yaşam öykülerini araştırdım. Bu yaşam öykülerinin her birinde dünyanın en zengin insanlarını diğer insanlardan ayıran birçok temel özellik vardı. Parasal zekâ da onları farklı kılan özelliklerden biriydi. Sahip oldukları sermayeyi en etkili koşullarda değerlendirdiklerini fark ettim. Burada sermaye derken kastettiğim sadece para değil, zaman ve bilgidir de. En önemli özelliklerinden biri de bilgiye verdikleri önemdi. Peki bilginin değeri nedir?
Bilgi = Para
Bilginin değeri ile ilgili sorunun cevabı duruma göre değişir. Ancak zenginlik, sizi güçlü kılan kaynaklara sahip olmanızla doğru orantılıdır. Bence üç tür zenginlik kaynağı vardır:
- Toprak sahipliği
- Sermaye sahipliği
- Bilgi sahipliği
Bunlardan birincisi toprak sahipliği, orta çağda zenginliğin sembolüydü. Feodal beylikler şeklinde bir yapılanma vardı ve toprak sahipleri aristokrat sınıfını oluşturur, soylu sayılırlardı. Sanki toprak sahibi olmayanlar soysuzdu!
İkinci zenginlik kaynağı olan sermaye sahipliği, kapitalist ekonomi sistemlerinin en temel özelliğidir. Sermaye kimdeyse zengin olan ve zenginleşen odur. Sermaye sahipliği üretim ekonomisinde çok yoğundur. Sanayi devrimiyle birlikte yıldızı parlamıştır. Ancak günümüzde sermaye sahipliğinin yıldızı kaymaktadır.
Üçüncü zenginlik kaynağıysa bilgi sahipliğidir. Bugün aslolan bilgiye sahip olmaktır, çünkü üretimin seri olarak yapıldığı ve rekabetin çok yoğun yaşandığı bir dönemdeyiz. Bu dönemde bilgisiyle kendini farklılaştırabilenler hem zenginleşmekte hem de kalıcı başarılara imza atabilmektedir. Sizin bildiğiniz, ama başkalarının bilmediği bilgiler size kazanç sağlar. Herkesin bildiğini bilerek farklılaşamazsınız. Sahip olduğunuz bilgileri ne kadar az insan bilirse o kadar çok kazanma şansınız vardır. Parasal zekâ da bence bu bilgilerden en önemlisidir.
Briç Oynayarak Zenginleşmek
Mükemmellik ayrıntılarda gizlidir. Hayatın içindeki küçük ayrıntılar önemli farklılıklara yol açabilir. Borsa yatırımları konusundaki rol modelim olan Warren Buffet’ın yaşam öyküsünde de bunu görürüz. Warren Buffet, son 25 yıldır Forbes’un yayımladığı dünyanın en zenginleri listesinde ilk üçte. En önemli özelliği hiç profesyonel olarak çalışmaması ve sadece borsada yaptığı yatırımlarla hayatını sürdürmesidir. Bill Gates aynı zamanda Warren Buffet’ın sahibi olduğu Berkshire Hathaway’in yönetim kurulu üyesidir. Nasıl tanıştıklarını biliyor musunuz? Briç oynarken. Warren Buffet’ın biyografisinde, internet kullanmayı 1994 yılında daha fazla kişiyle briç oynayabilmek için öğrendiği belirtilir. Warren Buffet yatırım yapmayı briç oyununa benzetir. Bunun üzerine ben de merakımı yenmek için briç kursuna gittim. Briç, iskambil kağıtları ile oynanan ve olasılık hesapları üzerine kurulan bir oyun. Warren Buffet’ın yatırım yapmayı briç oynamaya benzetmesini şu anda çok iyi anlıyorum. Briç, dört oyuncu ile oynanıyor. Her oyuncuya kartları dağıtılıyor. Oyuncular kendi ellerindeki kartları görüyorlar ama rakiplerinin elindeki kartların ne olduğunu bilmiyorlar. Her oyuncunun elinde bir kısmı iyi, bir kısmı da kötü olan kartlar bulunabiliyor. Ancak hangi kartın kimde olduğunu bilmiyorsunuz, sadece tahmin edebiliyorsunuz. Peki bu tahmini nasıl yapıyorsunuz? Oyun oynarken. Briçte ne iyi oyuncular en iyi kartlara sahip olanlar değil, elindekileri en iyi şekilde kullanabilenlerdir. Çünkü kartlar rast gele dağıtılmıştır. Oyunu oynayış biçiminiz, elinizde hangi kartların bulunduğundan daha önemlidir. Bunun için de oyun stratejinizi doğru belirlemeniz gerekir. Askerlik yapanlar bilir, stratejik hatalar taktikle düzeltilemez.
Briç oyunu birçok yönden gerçek yaşama benzer. Yaşadığımız süre içinde elimizdeki araçları ve imkanları biliriz. Sahip olduğumuz araçlar da rastgele dağıtılmıştır, çünkü anne ve babamızı seçme özgürlüğümüz yoktur. Öyleyse elimizde yeterli kaynakların bulunmadığından yakınmak yersizdir. Kritik olan o kaynakları nasıl kullandığımızdır. Sevdiğim bir söz var, bazı insanlar hiçbir şeyle yola çıkıp her şeyi elde ederler, diye. Parasal zekâ da hayattaki para oyununu oynama biçimini öğretir. Ticari hayatta da bu böyledir. Marifet, çok paraya sahip olup onu kullanmak değil, yeterli paraya sahip olmasak da sahipmiş gibi onu değerlendirmektir. Bazı tüccarlar elinde 100 TL varken 100 TL’lik ticaret yaparlar. Zihinlerinde kendilerine çizdikleri bir sınır vardır ve o sınırları zorlamazlar. Bazı tüccarlar ise elinde 50 TL varken 500 TL hatta 1000 TL’lik ticaret yaparlar. İşte bu fark, oyunu oynayış biçiminden kaynaklanır. Oyunu oynayış biçiminizi siz belirlersiniz. Parasal zekâ ise size oyun stratejilerini sunar. Hangi stratejiyi seçeceğiniz size kalmıştır.
Parasal Zekâ İle Finansal Planlama
Sizi bekleyen finansal zorluklar ve ulaşmak istediğiniz finansal hedefler ne kadar büyük? Ödemekle yükümlü olduğunuz faturalar elinize ulaştığında, okul taksitleri geldiğinde, arabanızı servise götürdüğünüzde, ev kiranızı ödeme zamanı geldiğinde, kredi kartı ekstrenizi gördüğünüzde neler hissediyorsunuz? Peki almak istediğiniz yeni evin fiyatını öğrendiğinizde, sahip olmak istediğiniz otomobile zam geldiğini ya da vergilerinin arttığını öğrendiğinizde? Maaş bordronuzda yazan rakam bütün bunları elde etmenize yetecek miktarda mı? Sınırsız istekler ve sınırlı kazançlar! Sınırları nasıl aşıyorsunuz? Birçoğumuz için bu sorunun cevabı bireysel krediler ya da borçlanmadır.
Parasal zekâ, finansal planlama ile, yani kişi ya da kurumların genellikle profesyonel danışmanlık alarak ulaşmak istedikleri kısa-orta-uzun vadeli ekonomik hedeflerin belirlenmesi ve bu yönde çalışılması ile bu hedeflere ulaşılmasını mümkün kılmaktadır. Peki insanlar neden finansal planlama yapmaya ihtiyaç duyarlar? Çünkü finansal planlama sizi ekonomik hedeflerinize ulaştırır. Çünkü harcamak, tasarruf etmekten her zaman daha kolaydır. Finansal planlama, daha fazla kazanç elde etmenizi sağlamayabilir, ama kazancınızın miktarından bağımsız olarak finansal hedeflerinize ulaşmanızı sağlar. Ya siz kendi paranızı idare edersiniz ya da o sizi İnsanlar tercihleriyle yaşarlar.
Kişisel finans ve para yönetimi olan parasal zekâ doğuştan gelen bir yetenek değil, eğitim yoluyla edinilen ya da geliştirilen bir beceridir. Avrupa ve Amerika’da lise müfredatında öğretilen, lisans ve yüksek lisans dereceleri olan bu konu maalesef ülkemizde sadece birkaç özel kurumda öğretilmektedir. İşte parasal zekâ ile yapabilecekleriniz:
- Borçlarınızdan kurtulabilirsiniz.
- Kişisel harcamalarınız için zenginlik oluşturabilirsiniz.
- Vergi ödemelerinizi azaltabilirsiniz.
- Kendinizi ve ailenizi finansal risklere karşı koruyabilirsiniz.
- Doğru ve kârlı yatırımlar yapabilirsiniz.
- İstediğiniz zaman, istediğiniz yaşam standardında emekli olabilirsiniz.
- Zenginliğinizi sonraki nesillere aktarabilirsiniz.
- Borçlardan Kurtulmak
Ay sonu gelmeden paranın suyunu çekmesi sendromundan daha kötüsü, ömrün sonu gelmeden kaynakların tükenmesidir. Bunun önüne geçmenin tek yolu borçlardan kurtulmaktır. Sadece borcu olmayan bir insan tasarruf edebilir ya da yatırım yapabilir. Aksi takdirde borçlu geçirilen her gün ömrümüzden çalışmış bir gündür. Bunu söylerken bir ayrım yapmakta fayda var; iyi borç ve kötü borç olmak üzere iki türlü borç vardır. İyi borçlar sonunda bize geri dönüşü olabilecek ve üstüne para da kazandırabilecek borçlardır. Kötü borçlar ise sonunda bize para kazandırması mümkün olmayan aksine daha fazla para harcamamıza sebep olan borçlardır. Örnek vermek gerekirse gayrimenkul yatırımı iyi borç kategorisinde değerlendirilebilir, çünkü borçlu kaldığımız süre içinde gayrimenkulün değerinin yükselme ihtimali vardır. Kiraya vererek ya da satarak bir kazanç sağlanması da mümkündür. Oysa otomobil borçları kötü borç kategorisinde değerlendirilir. Çünkü bir otomobili borçlanarak satın aldığımızda onun değerinin yükselme ihtimali yoktur. Bir otomobili aldığımız gün artık ikinci el olur ve ortalama %20 değer kaybeder. Bunun yanı sıra otomobili kullanabilmemiz için yakıt almamız, otopark ücretlerini ödememiz, düzenli bakımını yaptırmamız, sigortasını ve vergilerini ödememiz gerekir. Böylece bir kez borçlandığımızı zannederek birden fazla borcun altına girmiş oluruz. Eğer kredi kartlarıyla, otomobil, ev, okul taksitleriyle başınız dertteyse bunlardan kurtulmak önemli bir finansal başarıdır. Eğer isterseniz, parasal zekâ borçsuz bir yaşam kurmanızı sağlayabilir.
Kişisel Harcamalarınız İçin Zenginlik Oluşturmak
Çocuklarınızın okul masraflarını karşılamak, deniz kıyısında yazlık bir ev almak, yeni bir otomobil sahibi olmak, yurtdışı seyahatine çıkmak, beklenmedik sağlık problemleri, evlilik gibi büyük harcamalar daha önceden planlanmazsa ulaşılması güç hedeflerdir. Finansal planlama, doğru stratejilerle hedeflerinize giden haritayı size sunar. Parayla ilgili kararların günlük ya da ani verilmesi çoğu durumda bize pahalıya patlar. Ben bunu haritasız yola çıkmaya benzetiyorum. Yol haritamız olmadan da gitmek istediğimiz yere ulaşabiliriz. Ancak elinde haritası olan biri, varılacak noktaya hem daha kısa sürede ulaşır hem de yolculuk sırasında en iyi yolları kullanabilme lüksüne sahiptir. Parasal zekâ, finansal bir yol haritasıdır. Ulaşmak istediğiniz noktayı bildiğiniz sürece size yardımcı olacaktır. Parasal zekâ aynı zamanda kendi bütçenizi hazırlamanızı ve kişisel harcamalarınız için gereken zenginliği oluşturmanızı sağlar.
Vergi Ödemelerinizi Azaltmak
Vergi ödemelerimizi zamanında ve usulüne uygun şekilde yapmak hem bizi hem de ülkemizi kalkındırır. Vergi ödemelerini azaltmaktan kastım kesinlikle vergi kaçırmak değil, olamaz da. Vergi kaçırmak yasal değildir ama vergiden kaçınmak yasaldır. Bunun anlamı, vergi kanunlarının izin verdiği ölçüde ödeme kolaylıklarından faydalanmaktır. Finansal planlamanın size sağlayacağı araçlarla yasal yollardan vergi ödemelerinizi azaltabilirsiniz. Çünkü vergi sistemi ve hükümetler kendi kuralları doğrultusunda yatırım yapanlara vergi indirimleri ve ödeme kolaylıkları sağlar ve bu dünyanın her yerinde böyledir. Bu imkânlardan faydalanan kişiler, faydalanmayanlara göre bir adım öndedir. Paranın zaman değeri düşünüldüğünde vergi ödemelerinin püf noktası daha az vergi ödemek değil daha fazla kazanç elde etmektir.
Kendinizi ve Ailenizi Finansal Risklere Karşı Korumak
Finansal hedeflerinizi belirlediniz, bütçenizi hazırladınız, harekete geçtiniz ve bir aile kurdunuz, ev, araba sahibi oldunuz. Peki şimdi ne yapacaksınız? Gidecek daha çok yolunuz olabilir ama bir mola vermeye ne dersiniz? Finansal hedeflere ulaştıktan sonraki ilk aşama daha fazlasını istemek değil, onları güvence altına almaktır. Bunu da sigorta ile yapabilmeniz mümkündür. Bir finansal danışman olarak ne ben ne de bir başkası sizi hayatta karşınıza çıkacak risklere karşı koruyabilir. Ancak hastalık, sakatlık, deprem, kaza, yangın ya da ölüm gibi bir gerçeklikle karşılaştığınızda finansal kayıplara maruz kalmanıza engel olabiliriz. Finansal bir riskle karşılaştığınızda güvenceniz yoksa, o zamana kadar yapmış olduğunuz yatırımları bir anda kaybedebilirsiniz. En ideali hiçbir riskin gerçekleşmemesidir, ancak bunun kararını biz vermiyoruz. Dolayısıyla kendinizi ve ailenizi finansal risklere karşı sigortalayarak güvence altına aldığınızda en azından bulunduğunuz seviyeden geriye gitmemeyi garantilemiş olursunuz.
Doğru ve Kârlı Yatırımlar Yapmak
Bilgi güçtür. İş, tasarrufların yatırıma dönüştürülmesine geldiğinde birçok insan hata yapar, çünkü yatırımlarımız konusunda mantığımızdan çok duygularımızla hareket ederiz. Genel geçer bir doğru yatırım maalesef yoktur. Ekonomideki değişimlere paralel olarak yatırım yapılması gereken araçlar da değişir. Birçok insan anne babasının yatırım alışkanlıkları ile sürekli aynı araçlara yatırım yapabiliyor. Yatırım, bir alışkanlık değil tercih meselesidir. Ancak doğru tercihler yapıldığında kâr elde edilebilir. Temel yatırım ilkelerini bilmeden yapılan yatırımlar ise değer kaybetmeye mahkumdur.
İstediğiniz Zaman İstediğiniz Yaşam Standardında Emekli Olmak
Bir gün hepimiz emekli olacağız, işten ve hayattan. Güçlü bir finansal plan emekliliğinizde rahat bir yaşam sürmenizi sağlayabilir. Emekli olacağı maalesef birçok insanın aklına 40 yaşındayken gelir. Emeklilik, 40’lı yaşlarda değil, 20’li yaşlarda yapılması gereken bir planlamadır. 60 yaşında emekli olduğunuzu ve eşinizle birlikte 80 yaşına kadar yaşadığınızı düşünürseniz, günde üç öğün olmak üzere 20 yıl boyunca 21.900 öğün yemek yiyeceksiniz demektir. İki kişilik mütevazı bir yemeğin maliyeti evde ortalama 4 TL’dir. Bu da emekliliğiniz boyunca sadece hayatta kalmanız için gerekli olan gıda harcamalarınızın yaklaşık 88.000 TL olacağı anlamına gelir. Sizce bu bedeli kim ve nasıl ödeyecek? Seminerlerimden birinde emeklilik planlamasından bahsederken katılımcılardan biri emeklilik planlamasının imkânsız olduğunu söyleyerek itiraz etti. Ben de bunun neden imkânsız olduğunu kendisine sordum. Benim 30 yıl zamanım yok dedi. Bu doğru olabilir, ancak zararın neresinden dönülse kârdır. Emeklilik, 40 yaşından sonra düşünülmesi gereken bir konu değil, bugün başlanması gereken bir planlamadır. Parasal zekâ bunun nasıl yapılması gerektiğini açıklayan bir kavramdır.
Zenginliğinizi Sonraki Nesillere Aktarmak
İki kardeş babalarından miras kalan toprağı bir türlü paylaşamamaktadır. Köyün muhtarına gidip yardım isterler. Muhtar çözüm önerisi olarak “Biriniz yazı-tura atsın, kim çıkarsa toprağı istediği gibi paylaştırsın.” der. Kardeşlerden biri “Bu sorunumuzu çözmez.” diye müdahale eder. Muhtar “Dinle” der. “Yazı tura oyununu kazanan toprağı bölecek ama ilk seçim hakkı diğerinde olacak”.
Bırakacak kişi hayattayken paylaştırılmayan miras, ciddi bir sorun kaynağıdır. Ekonomistlerin zenginlik transferi dedikleri kavram 1980’li yıllara kadar babadan oğula geçen bir ekonomik büyümeyi simgelemekteydi. Anne baba çalışır, çocuklar büyür, sonra evlenir ve anne babalarıyla yaşamaya devam ederdi. Sonra torunlar dünyaya gelir ve aynı evde üç kuşak yaşardı. Anne baba öldüğünde ise mirası çocuklarına kalır ve bu döngü devam ederdi. Özellikle tarım toplumlarında, kırsal alanlardaki büyük ailelerde bu model yaygın olarak benimsenirdi. Günümüzde yaşam beklentisinin artmasıyla bu durum tersine dönmeye başladı. Artık çocuklar anne babadan ayrı yaşıyorlar. Anne babalar ise eskiye göre daha uzun yaşadıkları için servetleri onlar ölmeden tükenebiliyor. Bu yüzden çocuklarının bakımına ve finansal desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Oysa parasal zekâ sayesinde miras yönetimi ve paylaşımı sorun olmaktan çıkar ve sonraki nesillere kalıcı bir zenginlik aktarılabilir.
Sözün Özü: Yıllık gelir yirmi pound, yıllık harcama on dokuz nokta dokuz, sonuç mutluluk. Yıllık gelir yirmi pound, yıllık harcama yirmi nokta altı, sonuç sefalet.
Charles Dickens
Posted in Genel on Nov 15, 2018.